Kemik kırılan yerde, şiddetli ve şişkinlik meydana gelir. Kırılan yer, elle yoklandığı zaman birtakım tıkırtılar duyulur. Bazen de, kırılan kemikler, kasları, etleri ve deriyi delerek dışarı fırlayabilir. Kemik kırıklarında yapılacak ilk iş, kemik uçlarını karşı karşıya getirerek, kıpırdamayacak şekilde sıkıca sarmaktır.
Kırıklar nasıl fiziksel engelliğe yol açabilir?
Vücudun her hangi bir ekleminde veya kemiğinde meydana gelen kırıklar, gerek alçılama sonrası, gerek ameliyat girişimlerinden sonra, kırık öncesi işlevsel düzeyine getirilmezse, o uzun sakat kalmasına neden olabilir.
Uzun bir süre alçıda kalmış veya ameliyat nedeniyle hareketsiz kalmış olan bir kemiğin beraberinde bir takım istenmedik durumlar ortaya çıkar. Eklem hareketleri kısıtlanabilir ve eskisi gibi açılmayabilir.
Kaslarda hareketsizlik nedeniyle erimeler başlar ve kas eski kıvamını kaybedebilir. Eklem etrafında yer alan tendon ve kapsül gibi yumuşak dokular kısalır.
Kırık neden ağrır?
Vücuttaki bir eklem veya kemik bütünlüğü bozulduğundan, kırığın oluştuğu bölgede ağrılanma her daim görülebilmekte ve olağan karşılanmaktadır. Kırık alan hem tedavi öncesi hem de tedaviye alındıktan sonraki aşamada ağrıyabilir. Bunun nedeni bölgedeki kan dolaşımının olması gerektiği gibi yapılamaması, bölgede ödemlerin oluşması, kasların hareketsiz kalması ve zedelenme meydana gelmesidir.
Tedavi süreci nasıl ilerler?
Kemiklerde oluşan kırıklarda mümkün mertebe en yakın tedavi sürecine başlanmalı ve bozulan kemik yapısı eski haline getirilmeye çalışılmalıdır. İçeriden daha kolay atlatılır şekilde kırılan kemik yapılarının dışında vücudun dışarısına çıkan ve çok acil müdahale gerektiren kemik kırıkları olduğu göz önünde bulundurulursa, kırığın oluştuğu bölgedeki eklem yapılarının, damarların ve kasların da zarar görmemesi için mutlaka çok hızlı müdahale olması gerekmektedir.
Bunun için ilk önce yapılması gereken şey, konuyla alakalı bir ortopedi uzmanının kırık yapısını görmesi; hangi tür olacağı ve tedavi sürecinin nasıl geçeceğini belirlemesidir. Çünkü en ufak yanlış gidilen tedavi sürecinde, kemiğin yanlış kaynamasına ve etrafındaki dokuların da zarar görmesine neden olmaktadır.
Tedaviye başlandığında, kırığın durumuna göre (hastanın ağrı eşiği de çok önemlidir) genel ya da lokal anestezi verilerek kemik kırıldığı yerin tam olarak hizasına getirilmeye çalışılmaktadır. Bu işlem duruma göre açık ya da kapalı olarak gerçekleştirilebilir. Çekilecek röntgenle duruma nasıl müdahale edilmesi gerektiği zaten önceden belirlenmiş olacaktır.
Kaynama şekli doğru pozisyonda belirlendikten sonra, kaynama süresi geçene kadar kırık bölgenin hareket edebilme yeteneğini sıfırlayabilmek için çeşitli aparatlar kullanılır (alçı, atel gibi). Bölgeye uygulanan hareket kısıtlayıcı uygulamalar sayesinde kemik sağa sola, yukarıya ya da aşağıya hareket etmeden olması gerektiği çizgide kaynamaya başlayacaktır. Eğer alçının da ötesinde açık kırıklar var ise, bu kemiklere direkt olarak ameliyatla müdahale edilip bir takım demirler ve çivilerle kemik kırık yerinden sabitlenmektedir. Gerek görülürse de kaynama sonrası tekrar bir operasyonla bu demirler ve çiviler bulundukları yerlerden alınmaktadırlar.
Müdahale süreci atlatılıp sıra iyileşme sürecine geldiğinde, her kişinin iyileşme süresinin değişebileceği unutulmamalıdır. Mantıken bakıldığında insan fizyolojisinde bir kolun iyileşme süresi bir bacağın iyileşme süresinden daha kısadır ancak bu oranlar yaş ve sağlık kriterleri devreye girince değişmektedir. Yani çocuk yaştaki bir bireyin vücudundaki kırıklarla yaşlı bir bireyin vücudundaki kırıklar arasında oldukça uzayan bir iyileşme süreci bulunmaktadır.
İlk yardım önerileri
- Kırığı olan hasta asla bulunduğu yerden hareket ettirilmez, sabit yatması sağlanır.
- Hayati tehlike yaratan kırıklara ilk sırada müdahale edilir.
- Kırıklar kolda, bilekte veya parmakta meydana geldiyse müdahaleden önce bölgede ödem yapma ihtimali bulunan bütün takılar çıkartılır.
- Kırıklara sargı vs. yapılırken eğer ayakta, elde veya koldaysa mutlaka parmaklar açık kalacak şekilde müdahale yapılmalıdır. Bunun sebebi parmaklar vasıtasıyla renk, duyarlılık şekli vb. durumlar kontrol altında tutulabilmektedir.
- Eğer oluşan kırıklar açık bir şekildeyse, müdahale etmeden önce temiz bir şekilde üzeri kapatılarak hem kan kaybı hem de mikrop kapma ihtimali önlenebilmektedir.
- İlk yardım ekibi gelene kadar, kırık olduğu belli olan bölgeye hem alttan hem de üstten düz tutacak sopa, tahta vb. müdahalelerde bulunulabilmelidir.
Hemen doktora başvurulması gereken durumlar
- Uyuşma, karıncalanma ve giderek artan ağrı hissetmesi.
- El veya ayak parmaklarında sağlam tarafa göre renk değişikliği meydana gelmesi ( mor veya mavi)
- El veya ayak parmaklarında şişlik olması.
- Alçılı el veya ayak parmaklarını hareket ettirmede güçlük yaşaması
- Alçının altından akıntı gelmesi
- Alçının altından kötü koku gelmesi
- Alçının üzerinde alttan gelen bir leke oluşması
- Ateş yükselmesi
- Alçının gevşemesi
- Alçının yumuşaması veya kırılması
- Alçının altında ağrının giderek artması ve ağrı kesicilere cevap vermemesi